30 Temmuz 2012 Pazartesi

Suyu Seven Kedim Var:)

önceleri hep Mantar suyu sevsin, kovaların içine girip çıksın kendi kendine yıkansın, suyla oynasın isterdim.... ama olmadı Mantar birçok kedi gibi nefret etti sudan.. banyoya sokardım kendisini zaman zaman tırmalamadık yer bırakmazdı bacaklarımda..:)

oysa Miyu çok farklı, çok istedim ya zamanında herhalde Miyu'nun da suyu sevmesinde bu faktör etkili oldu:) evrensel güç:) banyo yaparken gelip duşakabine yapışan, aradan sızan suya hemen elini sokmaya çalışan Miyu, bu da yetmiyor gibi sabahları bizle birlikte kalkıp lavabonun başına geçiyor.


"Hmmm uyandılar yaşasııın! Şimdi şöyle bir popomu sallıyayım -tırım tırım tırımm- ilk hedef çöp kutusu, hop, sonra klozet, hop hop, sonra çamaşır sepeti bir daha hop, veee lavabooooo hoppaa!!"

"İşte hazırım, hayır bırak yüzüne gözüne sürmeyi onu, ben gircem çekil, dur bi kafamı sokayım bari, ay patim kaldı bi dakka ya, miyaw demek istiyorum dur ben bi yıkıym, ay miyav, miyav, miyuuuuuuuu!"

Son çığlıklar ve çeşmeyi sizden alır Miyu..bir iki pati atar önce sonra elinizden su içer..kesmez; eli iter, kafasını sokar musluğun altına, küçücük dilini sokar çeşmeden akan buz gibi suya ve "tırıp tırıp tırıp"...o kadar tatlı içiyor ki o suyu, saatlerce izleyebilirsiniz suyla oyununu..o yüzden servise yetişemediğim olmadı değil.. kulağına su girer, burnuna kaçar ama umuru olmaz hiç..biraz pati atar ıslanan patiyi sallayıp kurutmaya çalışır, sonra da yere atlayıp patinaj ata ata koridorda koşmaya başlar..ıslak pati izleri her yerde kalır ufak ufak..

en son da gece yatarken içmek için bardağa koyduğumuz suyun içerisine kafasını sokmuş ve bardağa yüzünü sıkıştırmış bir vaziyette yakaladık kendisini..yerler olduğu gibi su ve bardağın içinde su yerine bir adet Miyu kafası:))

suyu seven bir kedim oldu artık ve çok mutluyum:)

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Ah Miyucuk ahh!

Oğluşumuz Miyu'muzu rutin aşıları için veterinerine götürdük Cumartesi günü... o kadar canlı o kadar eğlenceliydi ki, bir problemi olabileceği hiç aklımıza gelmedi..tam gaz yaramazlıklara devam çünkü..balkonda ne çiçek kaldı ne saksı devirmediği. Tezgahta yere atmadığı birşey de kalmadığı gibi, bir de fotoğraf çerçevelerini kemirmek çıktı..:) ya da masanın üzerindeki kayığın içindeki kumları sürekli patisiyle etrafa saçmalar... sürekli bir zarar peşinde, tam bir zarar makinası:)

bakmayın bu uyur haline:) yorgunluktan sızdı:)
Miyucuğun meğer sağ bacağı dönmüş..çok fark edilmiyor ama veteriner gösterince biz de anladık, biraz içe basıyor..içim cızz etti doktoru öyle söyleyince..sanki çocuğuna birşey olmuş gibi... meğer dönmüş bacağının üzerinde hala bu kadar zıpırlanabiliyormuş..nerden bileceğiz? o kadar hareketli o kadar hiperaktif ki..bir an olsun durmuyor..nasıl performans sergiliyorsa o dönük bacakla ona da anlam veremiyorum..

karma aşısını olunca kendini koltuk arkasına perdelerin üzerine bırakıverdi..yalnız kalmak istedi Miyucuk..ateşi çıktı, titredi..tıpkı bir bebek gibi..köşede sessizce zıpır halinden çoook uzaklarda aç susuz öylece yattı... çok üzüldük onu öyle görünce:(

ama sabah kafamda saçlarımı kemirip üzerimde zıplayan bir Miyu'ydu söz konusu olan..Zıp Zıp Zıp Zıp..çalar saat gibi.."kalk kalk kalk..kalksana, kalk" karyola gıcırtısı gibi:) kafada zıplayan kedi..:) bir gün önceki halinden eser yoktu..

şu an bebeklere verilen bir B vitamini şurubu içiriyoruz ona enjektörle.. kemikleri güçlensin diye..yapılabilecek birşey yok, kendi kendisine düzelmesini bekleyeceğiz. Nedenini bilmiyoruz ama, elmayra sevmeler, dengesiz düşüşleri, iki ayağı üzerinde zıplayıp sıçrarken kafasını kapılara vurmalar, dört ayak üzerine düşmemeye özen göstermesi vs. gibi nedenler olabilir tabiki de..

madem ayağın sakat bi durursun öyle değil mi?!nerdeeeeee!!!!!!!
çok zıpırız çooookkkk!!

13 Temmuz 2012 Cuma

Ailemizin Yeni Bireyi: MİYUUUUUU!



Eveeet, uzun zaman oldu buraya yazmayalı... fark ettim ki, Mantar'ın gidişinden sonra olaylar o kadar hızlı ilerlemişki, yazmaya fırsat bulamamışım.. bu arada ailemize yeni katılan MİYU'muzu size tanıştırmayı geciktirmişiz.

MİYU, sahibinden.com'da gönüllü olarak bulduğumuz kedilerden biri. Evet en muzur, en insan canlısı, en hiperaktif, en normal olmayanı... Tip olarak Mantar'a acayip benzese de bunun kökeninde British Shorthair ve tekirlik var.. Kulaklar Russian Blue'yu andırıyor şu aralar..yani ortaya karıştı birazcık büyüdükçe... British Shorthair demişti veterineri ama neyse:)

Biz Miyu'muzu çok ama çoook seviyoruz.. her gece bizle yatıyor, koynunda, boynunda, kafanda...saçını yiyerek burnunu burnuna dayayarak uyuyor.. ama uyuyana kadar bir canavarla savaşıyorsunuz sanki, sürekli ısırma, çekiştirme, "kucağına al beni" miyulamaları... zaten mutfakta iş yaparken gelip ayağının üzerine oturması ve masum masum yüzüne bakıp miyu miyu diye zıplaması yüzünden Miyu oldu kendisi..kucağına alıyorsun ve ses kesiliyor..aynı bebekler gibi...

MİYUmuz artık 4 aylık oldu.. MANTAR'cığımızın ruhu rahat olsun, kendinden bir tane daha yetişiyor.. hem de onu hiç aratmayacak cinsten:) en bi grisinden, junior bir erkek kediko...bu kez erkek:)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...