19 Haziran 2011 Pazar

yüreğim çok ama çok ağırlaştı Mantarım.. niye gittin? neden öyle gittin?

Uzun zamandır buraya yazamamıştık Mantar'la... blogspot kapanmış, maceralarımıza ket vurulmuş, fani dünyanın yoğunluğunda kaybolmuştuk Mantar ve ben..

Ama bu vesileyle yazacağım hiç aklıma gelmemişti..Daha ne maceralar vardı yaşanacak, 4 bucuk seneye sığdıramadığımız senin daha ne muzurlukların olacaktı kimbilir.. hani 15-20 sene yaşayacaktın, birlikte yaşlanacaktık... hani yaşlılıktan ölecektin sen de... daha birgün önce aldığımız üçlü çerçeveye aile fotoğrafını koymayacak mıydık? müzik dinlerkenki bu fotonu?



dün hayatımın en kötü günüydü herhalde... sen benim kızımdın, son 5 senedir bana herkesden yakın olandın.. Beni her işten geldiğimde kapıda karşılayıp sessizce anlayan tavırlarla dinleyen, akşamları üzerime yayılıp mır mırr eden, kafanı elime yüzüme burnunu burnuma saatlerce süren, sabahları gözlerime baka baka geç kalmamam için beni nefesinle uyandıran, geceleri iki bacağımın arasına rahatça yerleşip patilerini bacağıma dolayan ve usul usul nefesini duya duya uyuduğum kedimdin sen...

ne de çabuk gidiverdin kollarımda... ağlaya yardım dileye dileye bakışlarını gözlerime kilitledin, kan kusarken üzerime...ne de kötü ölüverdin sen...Mantarım benim..kızım, herşeyim... beni ancak yıllarca hayvan besleyip onu bir insandan farksız gören, küçük bir bebekle bir kedinin eşdeğer olduğunu bilen, 7 günlükken onu bulup da şırıngayla besleyen, ona aldığı küçücük biberonu telaşla iki patisinin arasına alıp içmesini izleyen, sütünü içerken lacivert gözlerindeki mutluluğu yakalayan, bembeyaz karnını okşarken, tüylerini fırçalarkenki neşesini gören, sen yapma dedikçe koltukları perdeleri tırmalamak için çocuk gibi inat ederkenki muzurluğunu seven, suyunu koymayı unutunca günlerce gözüne uyku girmeyen anlar...

kızım sen beni nasıl bırakıp gittin? bu ilişki karşılıklı değil miydi, hani üzmicektik birbirimizi? ben ağlayınca sen patinle silerdin gözyaşımı... hiç yaramazlık yapmaz söz dinlerdin... ben değil miydim feribotla bandırmaya giderken 2 bucuk saat boyunca hayvan bölümünde seninle oturan..sırf sen korkma diye , miyavlayarak öyle ağlama diye, kedi köpeklerin arasında yerde seninle oturan ben değil miydim? uçakta sana bilet alıp her yere seni taşıyan, uçak korkun yüzünden 1 saat boyunca İzmire iki büklüm olmuş vaziyette elim sepetinin içinde seni okşayarak giden ben değil miydim?!

e nasıl dayanırım ben senin o son halini görmeye? ben senin kılına zarar gelmesinden korkarken, sen nasıl da ölüverdin kucağımda öyle, kollarımda kanlar içinde...? gözlerini gözlerime dikip ağlayıp kan kusarken üzerime ben nasıl oldum bir bilsen..mahalle ayağa kalktı bağrışlarımdan "ölüyor kedim" diye diye... ben nasıl unuturum o görüntüyü...

nasıl unuturum arabada seni veterinere yetiştirmeye çalışırken kafanı koluma dayayıp son nefesini bana baka baka verişini.. nasıl unuturum...

insanlar ölüyor, bu kedi alt tarafı diyenlere, insandan daha insandı benim kedim... hem evini hem sahibini korur, korkusundan saldırganlaşırdı... beni öyle sever öyle severdi ki kimselerle paylaşamazdı... ayağıma yapışıp tuvalete bile benimle gelen biricik kedimdi o, benden hiç ayrılmayan, uzaklara gittiğimde yemek  yemeyip su içmeyen kedimdi o...ben gelince öpe koklaya sarılan, koşup hemen karnını doyuran kedimdi o... o benim hep yanımdaydı, herşeyimdi..

biricik kızım...seni çok seviyoruz, çok özlüyoruz... sensiz ev bomboş, anlamsız... yüreğim çok ama çok ağır...

11 Haziran 2011 Cumartesi

Mantar büyür güzel bir kız olur..

melankolik Mantar:"düşünüyorum öyleyse varım mıydı o yaa, Aslııı, neydi?..
neyse, düşünüyorum öyleyse varım"

bir kadeh baileys'in dibini içmiş Mantar:"bişi oldu bana ama anlamadım, sanki gözlerim kapanıyo, oysa daha çok iş var"
"şuhum ben" Mantar:"Banu Alkan'dan neyim eksik benim?"

olmayan şeyler gören Mantar:"vallahi orda bişi gördüm, gördüm orda işte." 
profilim iyidir Mantar...
Asil Mantar:"annem tekir babam siyam benim tamam mı?"
"bide burdan çek, bak burnuma nasıl? tam yemelik"


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...