önceleri hep Mantar suyu sevsin, kovaların içine girip çıksın kendi kendine yıkansın, suyla oynasın isterdim.... ama olmadı Mantar birçok kedi gibi nefret etti sudan.. banyoya sokardım kendisini zaman zaman tırmalamadık yer bırakmazdı bacaklarımda..:)
oysa Miyu çok farklı, çok istedim ya zamanında herhalde Miyu'nun da suyu sevmesinde bu faktör etkili oldu:) evrensel güç:) banyo yaparken gelip duşakabine yapışan, aradan sızan suya hemen elini sokmaya çalışan Miyu, bu da yetmiyor gibi sabahları bizle birlikte kalkıp lavabonun başına geçiyor.
"Hmmm uyandılar yaşasııın! Şimdi şöyle bir popomu sallıyayım -tırım tırım tırımm- ilk hedef çöp kutusu, hop, sonra klozet, hop hop, sonra çamaşır sepeti bir daha hop, veee lavabooooo hoppaa!!"
"İşte hazırım, hayır bırak yüzüne gözüne sürmeyi onu, ben gircem çekil, dur bi kafamı sokayım bari, ay patim kaldı bi dakka ya, miyaw demek istiyorum dur ben bi yıkıym, ay miyav, miyav, miyuuuuuuuu!"
Son çığlıklar ve çeşmeyi sizden alır Miyu..bir iki pati atar önce sonra elinizden su içer..kesmez; eli iter, kafasını sokar musluğun altına, küçücük dilini sokar çeşmeden akan buz gibi suya ve "tırıp tırıp tırıp"...o kadar tatlı içiyor ki o suyu, saatlerce izleyebilirsiniz suyla oyununu..o yüzden servise yetişemediğim olmadı değil.. kulağına su girer, burnuna kaçar ama umuru olmaz hiç..biraz pati atar ıslanan patiyi sallayıp kurutmaya çalışır, sonra da yere atlayıp patinaj ata ata koridorda koşmaya başlar..ıslak pati izleri her yerde kalır ufak ufak..
en son da gece yatarken içmek için bardağa koyduğumuz suyun içerisine kafasını sokmuş ve bardağa yüzünü sıkıştırmış bir vaziyette yakaladık kendisini..yerler olduğu gibi su ve bardağın içinde su yerine bir adet Miyu kafası:))
suyu seven bir kedim oldu artık ve çok mutluyum:)
oysa Miyu çok farklı, çok istedim ya zamanında herhalde Miyu'nun da suyu sevmesinde bu faktör etkili oldu:) evrensel güç:) banyo yaparken gelip duşakabine yapışan, aradan sızan suya hemen elini sokmaya çalışan Miyu, bu da yetmiyor gibi sabahları bizle birlikte kalkıp lavabonun başına geçiyor.
"Hmmm uyandılar yaşasııın! Şimdi şöyle bir popomu sallıyayım -tırım tırım tırımm- ilk hedef çöp kutusu, hop, sonra klozet, hop hop, sonra çamaşır sepeti bir daha hop, veee lavabooooo hoppaa!!"
"İşte hazırım, hayır bırak yüzüne gözüne sürmeyi onu, ben gircem çekil, dur bi kafamı sokayım bari, ay patim kaldı bi dakka ya, miyaw demek istiyorum dur ben bi yıkıym, ay miyav, miyav, miyuuuuuuuu!"
Son çığlıklar ve çeşmeyi sizden alır Miyu..bir iki pati atar önce sonra elinizden su içer..kesmez; eli iter, kafasını sokar musluğun altına, küçücük dilini sokar çeşmeden akan buz gibi suya ve "tırıp tırıp tırıp"...o kadar tatlı içiyor ki o suyu, saatlerce izleyebilirsiniz suyla oyununu..o yüzden servise yetişemediğim olmadı değil.. kulağına su girer, burnuna kaçar ama umuru olmaz hiç..biraz pati atar ıslanan patiyi sallayıp kurutmaya çalışır, sonra da yere atlayıp patinaj ata ata koridorda koşmaya başlar..ıslak pati izleri her yerde kalır ufak ufak..
en son da gece yatarken içmek için bardağa koyduğumuz suyun içerisine kafasını sokmuş ve bardağa yüzünü sıkıştırmış bir vaziyette yakaladık kendisini..yerler olduğu gibi su ve bardağın içinde su yerine bir adet Miyu kafası:))
suyu seven bir kedim oldu artık ve çok mutluyum:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder